15 Ocak 2020, Thomas Liquori
Çoğu zaman motor bakımı, tamirciye götürüp masraf yapmanızı gerektirmez, bu bakımı kendi başınıza yapmak daha tatmin edici olabilir. Aracınız ne olursa olsun motorunuzun üst düzey bir performans göstermesini istersiniz. Motorunuz hayatınızı hareket halinde tutar, onun güvenilir ve randımanlı kalmasını beklersiniz. Ancak sorunlar ortaya çıkmaya başladığında yapabileceğiniz en iyi şey, araba satıcınıza veya tamirciye götürmeden önce kendinizi bakım konusunda eğitmektir. Motor kompresyon kaybı birçok hatalı bileşenin sonucu olabilir, bu nedenle size olası her sorunu, kolay ve etkili onarımları nasıl gerçekleştirebileceğinizi göstermek için bir özet geçeceğiz.
Motor Kompresyonu
İster bir otomobil tutkunu olun ister sadece öğrenmek istiyor olun, bir motorun çeşitli bileşenlerinin nasıl çalıştığına dair içgörü kazanmak çok önemlidir. Temel bir bilgiye sahip olduğunuzda, sorunları bulup kendi başınıza çözmeniz daha kolay olacaktır.
Aracınızda, enerji aktarımı için kompresyona dayanan bir içten yanmalı motor (bazen ICE olarak belirtilir) vardır. Yakıt enjektörleri, havayı ve yakıtı yanma odasına iterken, içten yanmalı silindirlerde kompresyon meydana gelir. Karışım tutuşur ve silindirlerdeki yanan gazların genişlemesi pistonu hareket ettirerek, yanmadan gelen enerji aracı hareket ettiren mekanik enerjiye dönüşür. Silindir, tutuşmadan önce havayı ve yakıtı kompres etttiği için, kompresyon bir aracın çalışmasına izin veren çok önemli bir süreçtir. Kompresyon kaybı, normal motor aşınması ve yıpranmasının neden olduğu bir veya daha fazla silindirdeki sızıntının bir sonucudur.
Motorun bir silindirinde kompresyon kaybı yaşarsanız, teklemeye ve kötü araç performansına neden olabilir. Güç çıkışındaki azalma, yıpranmış iç parçaların bir işaretidir. Bazen, motor yanlış ateşleme kodu, kompresyon kaybını gösterebilir, ancak sorun olup olmadığını anlamak için önce ateşlemeyi ve yakıtı kontrol edin. Her ikisi de uygunsa, düzgün kompresyon için silindirleri inceleme zamanı gelmiştir. Hiç kompresyon olmaması durumunda, motorunuzun çalışmasına engel olacak daha ciddi mekanik bir sorun meydana gelir. Silindir yeterli kompresyon oluşturmadığında; pistonu ve krank milini hareket ettirmek için yeterli kuvvet olmaz ve bu da arabanızın tamamen arızalanmasına neden olur.
Motor Kompresyonu Nasıl Kontrol Edilir?
Aracınızın kontağını ilk çevirdiğinizde yarım yamalak bir performans veya tekleme yaşadığınızda, ilk adım bir kompresyon testi yapmaktır. Pek çok unsur bir motorda kompresyonun azalmasını veya kaybını tetikleyebileceği için bu test kompresyon kaybına neden olan dahili sorunları bulmanıza yardımcı olabilir.
Bir kompresyon ölçme aleti kullanmadan önce, tüm bujileri çıkardığınızdan ve ateşleme bobinlerini devre dışı bıraktığınızdan veya yüksek gerilim kablosunu toprakladığınızdan emin olun. Aracınızın motorunda distribütörsüz bir ateşleme varsa, ateşlemelerini önlemek için ateşleme bobinlerini devre dışı bırakmanız gerekir. Hazır olduğunuzda, kompresyon ölçme aleti buji soketindeyken gaz pedalına basılı tutun ve motoru birkaç saniye çalıştırın. Maksimum kompresyonu kaydedin ve her silindir için testi tekrarlayın. Motorunuzun düşük kompresyona sahip olduğu ortaya çıkarsa, dahili olarak neler olduğunu görmenize yardımcı olacak bir kompresyon kaçak testi yapabilirsiniz. Daha sonra sızıntıların tam olarak nerede meydana geldiğini tespit edebilirsiniz. Bir sızıntı testi, bir düzenleyeci cihazla birlikte basınç göstergelerini kullanır ve kaçak yüzdesini ölçmenize olanak tanıyan bilgiler sağlar.
Bir Motorda Kompresyon Kaybının Sebepleri Nelerdir?
Kompresyon sorunlarının tek bir nedeni olduğunu söyleyebilmek isterdik, ancak motor kompresyonunun düşük veya hiç olmamasının nedenleri söz konusu olduğunda, sekiz farklı potansiyel bileşen vardır. Kötü valfler, piston komplikasyonları, silindir kapağındaki sızıntılar ve hatalı triger kayışları gibi yaygın sorunlar sadece başlangıçtır. Sızıntılara neyin neden olduğunu bilmeniz, kompresyon kaybının kaynağını anlamanıza yardımcı olabilir, bu da onarmanızı kolaylaştırabilir. Her olasılığı ele alacağız ve motoru onarmak için neler yapabileceğinizi inceleyeceğiz.
1. Pistondaki Delikler
Bir motorun silindirinde bulunan pistonlar, yanma ile aynı ortamda olduklarından aşırı miktarda aşınırlar. Motoru her ateşlediğinizde, piston gürültüyle patlar. Yanma meydana geldiğinde, sıkıştırılmış gazları genişletir ve pistonu hareket ettirir, bu da krank milini çalıştırır. Silindir, hava ve yakıt karışımından aşırı sıcaklıklara maruz kaldığından, çok fazla ısınma meydana gelebilir. Piston üzerinde sıcak noktalar oluşturur, deliklere veya çatlaklara neden olabilir. Piston ve duvar arasındaki delikler ve boşluklar, gazların sızmasına neden olarak düşük motor kompresyonu oluşturur.
Gazlar haznede birikmek yerine, sızarlar ve enerji kaybı yaratırlar. Sıcak noktaları tetikleyebilecek bileşenler arasında; düşük oktanlı yakıt, bozuk bujiler ve arızalı yakıt enjektörleri bulunur. Buji soketine yağ dökerek ve kompresyon testi yaparak, yıpranmış pistonları kontrol edebilirsiniz. Ortalamadan yüksekse, bir piston sorununuz vardır. Ayrıca her pistonu çıkarabilir ve hangilerinin problemli olduğunu görsel olarak inceleyebilirsiniz. Bir pistondaki delikler, tek bir silindirde düşük ya da tamamen kompresyon kaybına neden olarak motoru etkiler.
2. Sızdıran Supaplar
Emme ve egzoz supapları, genellikle aşırı ısınmış silindirden kaynaklanan bozukluklar yaşar. Aşırı sıcaklıklar, supapları eğebilir ve bozabilir, bu da supapların düzgün oturmamasına veya kapanmamasına neden olabilir. Supaplar ve silindir arasındaki conta koptuğunda, yakıt sızabilir. Sonuç, kompresyon kaybıdır. Bir araçta, emme ve egzoz supapları motor silindirinin üstündedir. Emme supapı, yakıt ve havanın silindire geçtiği yerdir. Elementler yandığında egzoz supapı gazlardan kurtulur. 1.200 ila 1.350 Fahrenheit arasındaki sıcaklıklara ulaşabilen ısıtılmış gazlara en fazla maruz kalan Egzoz supapı, daha sık arızalanır.
Isı, supapları eğebilir veya bozabilir, bu da aşırı sızıntıya ve kompresyon kaybına neden olabilir. Silindirin supaplarında, sıklıkla egzozda da meydana gelen karbon yığılımı görülebilir. Karbon yığılımı en çok burada meydana gelir, çünkü burada sürekli, yanmış gaz akışı gerçekleşir. Aşırı miktarda karbon yatağı tahrip edebilir ve supap üzerindeki sızdırmazlığı azaltabilir. Buji soketine bir kompresyon test cihazı yerleştirin ve motoru çalıştırın. Test, supaplarda bir sorun olup olmadığını gösterecektir. Ayrıca egzoz borusundan veya hava emme manifoldundan gelen sızıntıların da farkında olmalısınız. Sızdıran supaplar, tek bir silindirde düşük ateşlemenin de nedeni olabilir. Bozulmuş olan supaplar, emme ve egzozun yanlış zamanlarda açılıp kapanmasını söyleyen hatalı bir bilgisayar sisteminden de kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle supaplar iyi çalışmıyorsa, bilgisayarı veya elektrik sistemini kontrol ettiğinizden emin olun.
3. Üflemeli Silindir Kapak Contaları
Üflemeli kapak contaları veya silindir kapak sızıntıları, düşük motor kompresyonunun üçüncü sorumlusudur. Silindir kapağını motor bloğunun üstünde bulabilirsiniz ve kapak contası, aracın motorunun alt ve üst yarısı arasındadır. Conta, yağı yakıt ve hava karışımından ayırırken, gazların yanmaya neden olacak şekilde silindirin içine girmesine izin verir. Gazlar yandıktan sonra egzoz valfinden dışarı çıkarlar.
Silindir kapağının kendisi ile motor bloğu arasında bir conta vardır. Conta bozulursa veya kırılırsa, kapak ile silindir arasında bir delik veya boşluk oluşabilir. Motorun ayrıca yanlış ayarlanmış, aşınmış, çatlamış veya eğilmiş bir contası olabilir. Bu, kapak contası arızası olarak bilinir. Bu durum, gaz sızıntısını harekete geçirerek kompresyon kaybına neden olur. Kapak contası arızası genellikle aşırı ısınmayla bağlantılıdır. Kompresyon kaybının bir sonucu da azalmış motor performansıdır. Silindirin kompresyon seviyesini ölçerek, hasarlı contanın nerede olduğunu belirlemek için bir basınç testi kullanabilirsiniz. Farklı sonuçlar kaydederseniz, sorunu bulmak için contaları kontrol edin. İki silindir yan yana hasar görürse, bunun nedeni genellikle yanmış bir contadır. Silindir sızıntıları, tek bir silindirdeki düşük kompresyonun sebebidir.
4. Sırlı veya Parçalara Ayrılmış Silindir Duvarlar
Motorun silindirindeki çatlak bir duvar, zayıf kompresyona yol açabilir. Bu sorunu, açık bir radyatör kapağıyla çalışarak araştırabilirsiniz. Motoru çalıştırın ve hava kabarcıklarının çıkıp çıkmadığına bakın. Kabarcıkların çıkması; parçalanmış silindirin içinden soğutma sistemine doğru yollarını bulan, sızmış yanma gazlarının göstergesidir.
5. Güçsüzleşmiş Triger Kayışı veya Çatlamış Zincir
Triger kayışı, krank mili ile eksantrik milini köprüleyen bir bileşendir. Aracınızı hareket ettirmek için hangi pistonların yukarı ve aşağı gideceğini kontrol eder. Bir piston ateşlemeden dolayı aşağı doğru hareket ettiğinde, triger kayışı döner ve diğer pistonları yukarı doğru hareket ettirir. Triger kayışı arızalandığında eksantrik mili çalışamaz ve dönemez, bu nedenle, emme supapı kapanamaz ve egzoz, silindirin içini tıkar. Bunların hepsi motor boyunca zincirleme bir reaksiyondur. Ortalama olarak, bir triger kayışı, 100.000 ila 160.000 km dayanabilir ve değiştirilmesi gerekir. Yanma odası içinde sıkışan gazlar, tüm silindirlerde düşük ya da sıfır kompresyona neden olur.
6. Aşınmış Piston Halkaları
Üç halka, pistonu destekler ve mile bağlar. Üst halka, pistonu silindirin duvarlarına bağlar ve ikinci halka, birinci halka tarafından gözden kaçan her şeyi yakalar. Son halka ise, fazla motor yağı miktarını silerek kontrol etmeye yardımcı olur. Mil, diğerlerini değişen bir hızda indirirken birkaç pistonu yukarı hareket ettirir. Motordaki aşınmış piston halkaları, aşırı ısınabilir ve kartere sızan gazlara yol açabilir. Pistonlar düzgün çalışmadığında, gerektiği kadar yükseğe hareket etmeyebilir veya hiç yükselmeyebilir. Bu sorunu, sıvının yanma silindirine ulaşmasına izin verecek, viskoz yağını buji yuvasına dökerek test edebilirsiniz. Kompresyon artarsa, bir piston veya piston halkası/segmanı sorunu olduğunu anlayabilirsiniz. Pistonlar aşırı ısınmadan dolayı hasar görseler ve yakıtı tutmayı başaramasalar bile yine de sağlam kalırlar. Aşınmış halkalar, bir veya tüm silindirlerde düşük kompresyona neden olabilir.
7. Hasarlı Supap Yayları, Supap Yuvaları ve Supap Tırnakları
Hatalı supaplar nedeniyle çok sayıda kompresyon kaybı meydana gelir. Bu durumda, motor; hasarlı supap yaylarına, supap yuvalarına veya supap tırnaklarına sahip olabilir. Valf yayları, emme ve egzoz supaplarının, eksantrik mili her birini açtıktan sonra kapanmasına yardımcı olur. Yaylar yüksek gerilimli çelikten yapılırken oldukça kırılgan da olabilirler. Bir yay kırılırsa, supap tam olarak kapanamaz ve tutuşan gazlar sızabilir.
Supap yuvası, silindir kapağına preslenerek geçirilmiş metal bir halkadır. Çoğunlukla alüminyumdan yapılmıştır, aşırı ısınmadan genişleyebilir ve gevşeyebilir. Yeterince gevşediğinde, supap yuvası kapaktan düşebilir ve havanın porta kaçmasına izin verebilir. Düşmüş bir supap yuvasını onarabilir veya değiştirebilirsiniz.
Supap tırnağı ise, supap yayında bulunan ve yerinden çıkabilen küçük bir parçadır. Tırnaklar, supapı yaya bağlı tutar. Ancak tırnaklar yerinden çıkıp silindire düşerse, pistona temas edebilir ve ateşleme sürecini engelleyebilir.
Supapın bu 3 elementi de, bir silindirde sıfır kompresyona neden olarak, motoru etkileyebilir.
8. Yıpranmış Eksantrik Mili
Eksantrik mili lobları, supaplara bağlanarak açılıp kapanmalarını tetikler. Arabanızdaki her şey gibi, bunlar da zamanla bozulabilir ve supapların açılmasını engelleyebilirler. Bu durum, zincirleme reaksiyon başlatabilir - supaplar açılamadığında, tutuşan gazlar haznede kalır. Yıpranmış eksantrik milleri, tek silindirde düşük kompresyona veya tüm silindirlerde sıfır kompresyona neden olabilir.
Supap kapaklarını çıkarıp, motoru en düşük devirde çalıştırarak sorunu kontrol edebilirsiniz. Supapların nasıl tepki verdiğini izleyin ve gerektiğinde eksantrik milini değiştirin.
Bir motorun kompresyon kaybının, bu sekiz olası nedenini anlamak; arabanızı çalışır durumda tutmak ve tamirciye gitmekten kaçınmak için çok önemlidir. Ne kadar çok şey bilirseniz, sorunu kendi kendinize çözme ihtimaliniz artar. Çoğu durumda, arabanızı çalıştırdığınızda motorunuz, bir silindirde düşük kompresyonla ve tekleme ile karşılaşacaktır. Birden fazla sorun olduğunda ya da motorda kompresyon olmaz ve çalışmaya başlamazsa sorun daha da ciddileşir.
Düşük Motor Kompresyonu Nasıl Düzeltilir?
Aracınızın motor kompresyonunun düşük olduğundan veya hiç olmadığından şüpheleniyorsanız; ilk adım, bir kompresyon ölçme testi yaparak bir veya birkaç silindirde gerçek bir kompresyon kaybı olup olmadığını belirlemektir. Başlamadan önce motoru kapattığınızdan emin olun, ardından ateşleme bobinlerini ve bujileri çıkarın. Kompresyon ölçeri, buji soketine takın ve sıkın, ikinci bir kişinin motoru marş etmesini sağlayın. Kompresyon ölçeri, maksimum kompresyona ulaşana kadar izleyin. Sağlıklı bir motor, silindir başına yaklaşık 100 PSI'ya sahip olmalıdır. Sızıntı varsa, olası her bileşeni kontrol etmek çok önemlidir.
Piston halkaları/segmanları, contalar ve eksantrik millerinden silindirlere, supaplara ve pistonlara kadar her şeyi inceleyin. Çatlak, aşınmış alan, delik, hasar veya yarık olup olmadığına bakın. Bir veya daha fazla kırılmış silindir bulduğunuzda, parçaları onarmaya veya değiştirmeye başlayın.
Rislone Düşük Kompresyon Çözümleri
Bazı parçalar fiziksel onarım gerektirirken, daha az şiddetli sızıntılar ürünlerle onarılabilir. Örneğin, Rislone Motor Kompresyon Onarıcı. Bu ürün, yapışmış piston segmanlarını serbest bırakarak ve silindir duvarlarındaki boşlukları ve çizikleri doldurarak çalışır, karterde basınç kaçağını ve kompresyon kaybını ortadan kaldırırken sürtünme ve aşınmayı da azaltır. Bununla birlikte aşınmış motorları yeniler, kompresyonu yeniden oluşturur, kaybedilen gücü geri kazandırır. Ürünün yapısı, motorunuza zarar verme potansiyeline sahip zararlı iletkenleri veya çeşitli bileşenleri kirletebilecek riskli metalleri içermez. Azalmış veya hiç kompresyonu olmayan yüksek kilometreli motorlar için ideal bir katkı maddesidir.
Rislone mühendisleri, bozulmuş silindir duvarlarını onararak, kompresyonu geri kazanmak ve motor performansını artırmak için özel katkı maddesi kullanır. Kompresyon onarıcı iki şekilde çalışır. Kimyasal polimerler, bir silindir içindeki olukları, çukurları ve çizikleri doldurur. Yaş, yıpranma ve yüksek kilometre herhangi bir aşınmaya neden olabilir. Ayrıca pistonun oluklarında bulunan yapışkan halkaların/segmanların serbest kalmasına yardımcı olarak daha iyi sızdırmazlık sağlamalarına ve kompresyon sızıntılarını gidermelerine yardımcı olur.
Kusurlu kompresyon çoğu zaman onarım ve değiştirme gerektirir. Ancak diğer durumlarda, benzinli, LPG'li ve dizel motorlarda, geleneksel, yüksek kilometre ve sentetik motor yağlarında çalışan Rislone gibi bir çözüm bulabilirsiniz. Uzmanlığımıza ve istisnai ürünlerimize güvendiğinizde, düşük kompresyon aksiliklerini onarabilir ve arabanızın, kamyonunuzun veya SUV'larınızın performansını iyileştirebilirsiniz. Hatta aracınızın ömrünü uzatmanıza da yardımcı olabiliriz. Binlerce kilometre yol alırken arabanız zorlu koşullara direnebilir, ancak motora gerekli bakımı sağlamazsanız, sistem normalden daha hızlı bozulabilir.
Rislone, 95 yılı aşkın süredir performans kimyasallarında ön planda yer alır ve araçlarını iyileştirmek ve maksimum performansta çalıştırmak isteyen kişilere; motor bakımı, benzin ve dizel yakıt bakımları, kompresyon onarıcı formüller, çinko yağ katkı maddeleri ve şanzıman onarıcı sıvılar gibi ürünlerle yardımcı olur.